PERKÜSYON
Perküsyon sözcüğü Latince’deki ‘Percussio’ ve ‘Percussus’ terimlerinden gelir. Percussio, ‘müzikal anlamda dövmek ve çarpmak ’anlamına gelirken; Percussus, ‘vurmak’ demektir. Darbuka sözcüğü de benzer bir şekilde Arapça ‘darp (vurmak)’ kökünden gelir. Günümüzde perküsyon kelimesi müzik dışındaki alanlardaki ‘iki birimin birbirine çarparak ses üretmesi’ anlamında kullanılmaktadır. Fakat en yaygın kullanım alanı müziktir. Vurmalı çalgıların tarihi oldukça ilginç tartışmalar yaratmış bir konudur. Özellikle Antropologlar ve Tarihçilerin taraf oldukları bu tartışmalarda vurmalıların, tarihin ilk müzik aletleri olabileceği vurgulanmaktadır. Genel bir kronoloji oluşturulmak istenirse, insan sesinin ilk müzik enstrümanı olarak algılanması, perküsyon aleterinin de bir sonraki basamak olarak anılması uygun olacaktır. Müziğin evrimi içerisinde enstrüman sesinden sonraki basamak olarak yer alan perküsyo; ilk örneklerini eller, ayaklar, sopalar, tahtalar ve taşlarla çıkarılan sesler olarak vermiştir. Tarımın gelişmesiyle birlikte yeni teknikler kullanmayı başaran insanlar zamanla aynı enstrümandan farklı tonlar verebilen perküsyon aletleri üretmeyi başarmışlardır. Vurmalı çalgılar genel olarak bir müzik parçasında ritmi belirler. Fakat Vurmalı çalgılar aynı zamanda melodiyi de icra edebilirler.
Tüm enstrümanlarda olduğu gibi işçilik ve kullanılan malzeme çalgının kalitesini belirlemektedir.Belli bir bilgiye sahip kişilerle enstrüman teminini tavsiye etmekteyiz.Bu süreçte eğitmenlerimizin bilgi ve deneyimleriyle yardımcı olmaktayız.